Yasin Süresini okumak çok makbul olan birşeydir. Genellikle cemiyetlerde Yasin Suresi okunur. Peki Yasin Süresinden Sonra Okunacak Dua Nedir? Yasinden sonra hangi dua okunur?
Ey vücudu ile mevcut, âsârı ile meşhud olan Varlığının ezelde bidayeti, ebedde nihayeti bulunmayan ulu Allah!… Yâ Rab, yalnız sana kulluk ediyor, sadece senden yardım diliyoruz. Dergâhına el açan bu kullarını, iman ve Kur’an’dan ayırma yâ Rabbü… Sayısız nimetler içinde bulunuyor, Seni, gönlümüze koyduğun nurla tanıyoruz. Bizi, bu nurdan mahrum bırakma yâ Rabbü… Sayılı nefeslerin biteceğini, ömür kandilinin söneceğini biliyor; şu âleme, inanmış olarak geldik, aynı imanla huzuruna dönmek istiyoruz. Kabul eyle yâ Rabbil… Divanıma açılan elleri boş çevirmem buyuruyor, dünya dolusu günahla gelseniz bağışlanmak için bana niyaz etseniz sizi bağışlarım diye ilan ediyorsun yâ Rab… Cân ügönülden bağışlanmak, rahmetinden payımızı almak istiyoruz. Bu lütfü bizden esirgeme yâ Rabbil… Zâtına lâyık ameller yapamadık.
Kulluğumuzda sayısız kusurlar işledik. Rahmete açılan kapının, bu kapı olduğunu öğrendik. Huzuruna bu sebepLe niyaza geldik. Bu kapıdan bizi boş döndürme yâ Rabbil… Af kapısının, tevbe edenlere açık olduğunu ilan ediyor, muhtaç olan kullarım, dergâhımdan kovulmaz. ” huyuruyorsun, eli boş geldiğimizi görüyor, muhtaç olduğumuzu biliyorsun yâ Rab!… Ellerimizi semaya uzatmıyor, saray-ı lâ mekânına açıyoruz. Şu makamda, Sen’den af bekliyoruz. Reddetme yâ Rabbü… Yâ Rabbi! “Şayet kitabıma kulak vermez, habibimi dinlemezseniz, kısas yaparım. Yavrularınızla sizden intikam alırım. Sonra ah eder de inim inim inlersiniz. Ne yaptım da başıma bu haller geldi dersiniz. Zalimleşerek sizi hiç dinlemeyen öz be öz çocuklarınıza “böyle hayırsız çıkacağını bilsem acaba sana hiç bakar mıydım? Hakaret yağan şu ağzına meme tutar mıydım? ” diyerek feryat edersiniz. Sonra ıslah için çok dua edersiniz. Lakin, Mevlâ’dan hüsn-i kabul görmezsiniz. ” buyuruyorsun. Bize bu kısas yapılıyor.
Evlatlarımız kimseyi dinlemiyor. Bir bardak suya bile onlara sözümüz geçmiyor. “İhtiyar mısın be adam. Kalk da suyunu kendin al” deniyor yâ Rab!… Gerçekten emirlerine kulak vermedik. Sonunda bu ağır cezaya mahkum edildik. Lakin bu cezanın şu anda bitmesini, yavrularımızın doğru yola gitmesini niyaz ediyoruz. Bu arzumuzu kabul eyle yâ Rabbü… Senden başka gayesi olmayan, gece gündüz secde-i Rahman’dan ayrılmayan, yaptığı suçlar için can ü gönülden ağlayan bu kullarını affet de öyle gönder yâ Rabbü Okuduğumuz sure-i şeriflerden, çektiğimiz kelime-i tevhid ve teşbihlerden hasıl olan manayı, Mevlâmızın davetine uyarak erişilmez makamlara yücelen, Kâb-ı Kavseyn’de cemâl-i iİlâhi’yi gören,ümmetine büyük müjdelerle dönen aziz nebinin tertemiz ruhuna arzediyor, kendisinden şefaat talep ediyoruz. Kabul eyle yâ Rabbi! Adem Aleyhisselam ile başlayan, onunla habibin arasında kalan peygamberân-ı izamı da haberdar eyle yâ Rabbi! Hatibinin hanım/arıyla, çocuklarının onun asrında yaşayıp da ondan feyz alanların cümlesine, dualarımızı duyur yâ Rabbi! Bu âleme mü’min getirdin, divanına kâfir olarak dönderme yâ Rabbi! Defter-i amalimizde bulunan ibadet varlığımızı, öz elinle yaktığın iman çerağımızı şeytan aleyhi! la’neye söndürtme yâ Rabbi! Özellikle, okuyanların ölmüşlerini rahmet deryalarına daldır yâ Rabbi! Ana babalarının kabirlerini ziyaretgah-ı Rahmet-i Rahman eyle yâ Rabbi! Cümlesini kevser ırmağında yıkanan “Gir cennetime ey kulum…” hitabına muhatap olan kullarından eyle yâ Rabbi! Onları kabir âleminin azabından, mahşer meydanında gazabından, muhafaza eyle yâ Rabbi! Şu anda burada bulunan cemaati sırat üzerinde, selâmete erenlerden, habibinle birlikte, cennete girenlerden evle yâ Rabbi!
Bunların da ana ve babalarını, ahi ret âleminde bulunan yakınlarını bu ziyafet-i Kur’aniyyeden hissedar eyle yâ Rabbi! Kıyamet denen gün tecelli edince, binbir ayak bir pabuca girmiş, Alem-i Nâr bütün heybe tiyle karşımıza dikilmiş, “İnnehâ termiy bi şerarin kel kasr” ayet-i celilesinin hükmü yerine gelmiş, yani cehennem apartmanlar misali ateş gülleleriyle günahkarlar üzerine hücuma geçmiş, azgınlaşan alem-i nâr “Ve tekûlü hel min meziyd” diyerek haykırıyor. “Alevimde yanacak başka günahkâr yok mu? ” diye feryâd ediyor. Ağustos ayında hararetinden kaçtığımız “aman, nasıl da yakıyor” diyerek sığınacak bir gölgelik aradığımız, güneş bütün şiddetiyle üzerimize yaklaşmış, vücudumuzu tava içindeki yağ gibi eritmeye başlamış, bedendeki etler eriyerek ayak uçlarımızda toplanmış, işte o zaman, “Vemtâzül yevme eyyühel mücrimûn” sadası ortalığa yayılmış, “ey dünyada benim isteklerime uymayanlar, Habibimin getirdiklerine inanmayanlar!.. İşte böyle olanlar bugün onun civarından ayrılsın.
Çevresinde sadece bana inananlar kalsın ” Hitab-ı ilâhisi kulakları çınlatmış yâ Rab! O anda cümlemizi, ” Yâ eyyetühen nefsül mutmeinneh” fermanına muhatap olan Habibinle birlikte cennet-i âlâyı bu lan kullarından eyle yâ Rabbi! Gözlerimiz perdelendiği, şu güzel dünya görünmez hale geldiği zaman gözlerimiz cennet-i âlâ, cemâl-i Muhammed Mustafa’ya nazır ve hayran, sağımızda hazreti Kur’an, göğsümüzde sağlam iman, fikrimizde havf-ı Yezdan, dilimiz Kelime-i Tevhid’i bitirdiği an bunun nihayetinde çene kapamayı, bu güzel cümle ile huzura varmayı cümlemize nasib ü müyesser eyle yâ Rabbi!
Yaptıkları amellerle haşhaşa olanları, kabirlerinde nâm u nişanı kalmayanları,yavruları tarafından unutulmuş olanları da dualarımız sebebiyle rahmetinle yıkanan, günahlarından tümüyle kurtulan kullarından eyle yâ Rabbi! Dertlerine deva bekliyenlere, hastahane köşelerinde inleyenlere, Şâfî isminden şifalar ihsan eyle yâ Rabbi!
Gönüllerimizden ihtirasları at, bizi sevdiklerinin arasına kat yâ Rabbi! Oturduğumuz yerlerden kalkmadan, şu topluluk buradan dağılmadan dilek ve dualarımızı kabul eyle yâ Rabbi! Bizi ihlasta zirveye ulaştır. Hac görevlerimizi hayırlısıyla yaptır yâ Rabbi! Namazdan niyazdan uzak kalan, fenalık yapmaktan zevk alan kullarını da ıslah eyle yâ Rabbi! Yavrularını terk ederek kaçanları, yuvalarından ayrı yaşayanları lütfunla geri döndür yâ Rabbi! Bizi daima Sırat-ı Müstekıymin sadakat caddesinde koştur. Cümlemizi bağışla da gönüllerimizi coştur yâ Rabbi! Okuduğumuz Yasin-i Şerifin kabul olması, dualarımızın ana babalarımıza duyurulması, milletimizin birlik ve beraberlikten ayrılmaması ve ALLAH rızası için el-FATIHA!….