Duanın Kabul Olması İçin Dua

By | 15 Şubat 2014

dualarDuanın Kabul Olması İçin Okunacak Dua Olduğu Gibi Duanızın Kabul Olması İçin Yapmanız Gereken Bazı Şeyler Vardır. İşte dualarınızı Allah’ın kabul etmesi için yapmanız gerekenlerden bazıları şöyledir:

Önce günahlara tevbe etmeli, istiğfar okumalı, sadaka vermeli, imanını düzeltmeli, duanın kabul olacağına inanmalı, iki diz üzerine kıbleye karşı oturup, duaya başlarken, Sübhane Rabbiyel aliyyil a’lel vehhab demeli, euzü besmele çekip hamd ve salevat okumalı, duayı üçten fazla söylemeli! Kabul olmadı diyerek ümit kesmemeli, kabul olana kadar uzun zaman tekrar etmelidir!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Siz, kabul edileceğine yakînen inanarak, Allah’a dua ediniz. Allahü teâlâyı unutarak, gafletle edilen dua kabul olmaz.)

(Emr-i marufu bırakırsanız dualarınız kabul olmaz.)

(Bid’at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz.)
(Kızını fasıkla evlendirenin duası kabul olmaz.)
Farzları yapmayanın, mesela namaz kılmayanın duası kabul olmaz. Haramlardan sakınmayanın duası kabul olmaz. Ebülleys-i Semerkandi hazretleri, (Haram yiyenin, gıybet edenin ve haset edenin duası kabul olmaz) buyuruyor. Hadis-i şerifte de, (Duanın kabul olması için, yenilen ve giyilen helal olmalıdır) buyuruluyor.

 

İhlaslı ve salih olmaya çalışmalı. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(İhlaslı olarak dua edin!)

(Allahü teâlâ, ancak takva sahiplerinin [salihlerin amellerini, dualarını] kabul eder.)

 

Evliyayı vesile ederek, dua etmeli. Buhari’deki hadis-i şerifte, duanın kabul olması için, Peygamberleri ve salihleri vesile etmek gerektiği bildirilmektedir. (Hısn-ül-hasin)

 

Mesela silsile-i aliyyenin isimleri okunup onların hürmetine dua edilmeli.

Din kardeşine gıyabında dua etmeli.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Müminin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır dua kabul olur. Bir melek, Allah bu iyiliği sana da versin der. Meleğin duası reddedilmez.) [İbni Ebi Şeybe]

 

Beş vakit namazı doğru ve severek kılmalı ve sonra dua etmeli. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Beş vakit namazlardan sonra yapılan dua kabul olur.) [Buhari]

Yine hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ buyuruyor ki: büyüklenmeyen, gününü Allah’ı anmakla geçiren, [Allah’ın razı olduğu işleri yapan] günahta ısrar etmeyip istiğfar eden, aç doyuran, garibi koruyan, küçüğe merhamet, büyüğe saygı gösterenlerin namazlarını kabul ederim. Böyle bir kimselerin istediklerini veririm, dua ederlerse, dualarını kabul ederim.) [Darekutni]
(Gizli-açık çok sadaka verin ki rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olasınız ve duanız kabul edilsin.) [İbni Mace]
(Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari]
(Kim, Yunus aleyhisselamın balığın karnında iken ettiği duayı okursa, duası kabul olur.) [Tirmizi]
(Birinize dert ve bela gelince, Yunus Peygamberin duasını okusun! Allahü teâlâ onu muhakkak kurtarır. Dua şudur: “La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin”) [Tirmizi]
(Duasının kabul olmasını isteyen, darda kalanı ferahlandırsın!) [İbni Ebiddünya]
(İstiğfara devam eden, her türlü sıkıntıdan ve geçim darlığından kurtulur, ferahlığa çıkar, ummadığı yerden rızka kavuşur.) [Nesai]
(Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen kimse, refahta iken çok dua etsin!) [Tirmizi]
(Sıkıntılı veya borçlu bir kimse, bin kere “La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim” derse, Allahü teâlâ işini kolaylaştırır.) [Şir’a]
Sual: Evlilik için dua ettim, kabul olmadı. Sebebi nedir?

CEVAP:

Evlenmeyi istemek normaldir. Ancak her evlilik mutlaka hayırlı olur mu? Çok az da olsa, evlilik bir kimsenin dünya ve ahiret felaketine sebep olabilir. Ne olursa olsun evlenmeyi değil de, mutlaka hayırlı olanını istemelidir. Hayırsız bir evlilik yerine bekârlığı tercih etmelidir!
Esas hayat, ahiret hayatıdır. Muhteşem bir hayat sürülse de, dünya geçicidir. Akıllı, ahiretini düşünüp, (Ya Rabbi evlilik hakkımda hayırlı ise nasip et) diye dua eder. Kur’an-ı kerimde, (Dua edin, duanızı kabul ederim), hadis-i şerifte ise (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten haya eder) buyuruldu. (Tirmizi)
(Duam kabul olmadı) demek yanlıştır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Dua edenin ya günahı affolur veya hemen hayırlı karşılığını görür, yahut ahirette mükafatını bulur.) [Deylemi]

Allahü teâlâ, Kıyamette, duası dünyada kabul edilmeyen kula (Dünyada ettiğin duana karşılık şu sevapları veriyorum) buyuracak, o kadar çok sevap verecek ki, o kimse, (Keşke dünyada hiçbir duam kabul edilmeseydi) diyecektir. (T.Gafilin)
Allahü teâlâ, dua edeni sever, dua etmeyene gazap eder. Dua müminin silahı, dinin temel direklerinden biridir. Duanın faydaları çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Dua, işlenen günahlara kefarettir.) [İbni Hibban]
(Dua, bela gelirken korur.) [Şir’a]

Allahü teâlâ, isteyene verir. Dua etmenin, istemenin de şartları vardır. Bu şartlara riayet eden arzusuna kavuşur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, sabra gayret edeni muvaffak kılar, iffet talep edeni de iffetli, istigna edeni de gani kılar.) [Hakim]
(Hayır isteyen hayra kavuşur. Şerden sakınan da korunmuş olur.) [Hatib]
Demek ki, sabreden başarır, namuslu olmak isteyen ve insanlara muhtaç olmak istemeyen arzusuna kavuşur. Arayan Mevlasını, azan belasını bulur.
Sual: Allahü teâlâ, sevdiği kulunun dua etmesini sevdiği için duasını geciktirdiği doğru mudur?
CEVAP:
Öyle durumlar da olabilir. Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle anlatıyor:

(Allahü teâlâ bir kulunu severse veya onun sevgili bir kul olmasını isterse, üstüne bardaktan boşanırcasına musibet yağdırır, onun üzerine ardı ardına belalar gönderir. Bu kimse dua ederse, Cebrail aleyhisselam der ki:

– Ya Rabbi bu sevgili kulun istediğinin verilmemesinin hikmeti nedir ki?
Allahü teâlâ buyurur ki:

– Ben onu sesini dinlemeyi seviyorum, bırakın duaya devam etsin.

Kul ya Rabbi der, Allahü teâlâ lebbeyk der, (Senin her istediğini vereceğim ve memnun edeceğim, İzzetime yemin ederim, ne dua edersen kabul edeceğim, ne istersen vereceğim, ancak bu isteklerini ya dünyada veya ahirette veririm, ahirette verirsem daha üstününü verir, daha büyük belaları üzerinden def ederim) buyurur.
Kıyamet günü, teraziler kurulur, namaz ehli getirilir, karşılığını tam alırlar. Oruç tutanlar getirilir karşılığını tam alırlar. Zekat ehli getirilir onlar da karşılığın tam alırlar. Hac ehli getirilir onlar da karşılığını tam alırlar. Belaya, musibete uğrayanlar getirilir onlar için terazi kurulmaz, ücretleri, mükafatları tartısız bol bol verilir. Bunlara verilen sevapların büyüklüğünü görenler, (Keşke bizim de dünyada vücutlarımız makaslarla doğransaydı da biz de böyle büyük nimetlere kavuşsaydık) derler. İşte şu âyet-i kerime bunu bildiriyor:
(Ey îman eden kullarım, Rabbinizden [emir ve yasaklarına riayetsizlikten] korkun. Bu dünyada [Allahü teâlâya itaat ederek] iyi iş yapanlar için, [ahirette] bir güzellik [cennet] vardır. Allahın toprağı yer yüzü geniştir. [Kâfirler içinde daraldığınız zaman, başka ülkelere hicret edebilirsiniz.] Ancak [İbâdete, taate, belâlara ve vatanından ayrılıp hicretin güçlüklerine] sabredenlere ecirleri hesapsız ödenecektir.) [Zümer 10] (Dürr-ül mensûr – İmam-ı Süyûti)