Câfer-i Sâdık hazretleri, Resûlullah’tan gelen peygamberlik (nübüvvet) üstünlüklerine; Hazreti Ebû Bekr, Selmân-ı Fârisî ve Kasım bin Muhammed bin Ebû Bekr silsilesi ile üstünlüklerine de, Hazreti Ali, Hazreti Hasen ve Hüseyn, Zeynel’âbidîn
ve babası Muhammed Bâkır yolu ile ulaşmıştır. İmâm-ı Câfer ıSâdık’ta bulunan bu ikifeyz ve mârifet yolu, bir birleri ile karışmış değildir. Câfer-i Sâdık’tan, Ah râriyye büyüklerine Hazreti Ebû Bekr yolu ile, öteki silsilelere ise, Hazreti Aliyolu ile feyz gelmektedir. İmâm-ı Câfer-i Sâdık’ın ilimde, marifette, zühd, takvâ, kanâat ve bütün güzel ahlâktaki üstünlüğü şöyle anlatılmaktadır: Câfer-i Sâdık; Muhammed aleyhisselâmın milletinin (dîninin) sultânı, peygamberlik kemâlâonun vâsıtası ile Resûlullah’tan feyz almış olduğu için; “Ebû Bekr-i Sıddîk, beni iki hayâta kavuşturmuştur” buyurdu.ahmaktan yâni aklı az
olandan sakın! Çünkü en çok işine yarıyacağı zamân, seni bırakır. Dördüncüsü, kötü kalbli kimseden sakın! Çünkü işi bozulunca seni harcar. Beşincisi fâsıktan yâni günah işlemekten utanmayan kimseden sakın! Çünkü seni bir lokma ekmeğe
satar.” “Bir mü’min kardeşine ait hoş olmayan bir iş duyarsan, birden yetmişe kadar özür kapısını araştır. Bulamazsan belki benim anlamadığım bir özür kapısı vardır de ve kapa!” “Bu dört şeyi, her şerefli kimsenin yapması . Yapmaması ona yakışmaz: 1-Bulunduğu meclise babası gelirse ayağa kalkmak, 2-Misâfire hizmet etmek, 3-Yüz tane hizmetçisi olsa, muhtaç olmadığı zamân bineğineyardım istemeden binmek, 4-İlim öğrendiği hocasına hizmet etmek.”Buyurdular ki: “Beş kimsenin sohbetinden, yâni beş kimse ile beraber bulunmaktan sakın: Birincisi, yalan söyleyenden sakın! Çünkü ona dâima aldanırsın. Sana iyilik yapayım derken, kötülük yapar. İkincisi, cimriden sakın! Üçüncüsü,