Torunlarının kişisel planları ve başarıları ile pek ilgilenmeyen büyük baba ve büyük annelerin onların terbiyeleri ile yakından ilgili olduklarını Torunlarının yalan söylemeleri, nezaket taşımayan söz ve davranışlarda bulunmaları, kavgalı gürültülü ilişkiler yürütmeleri karşısında onlar hemen harekete geçerek, olanı güçleri ile bu yanlışlıkları önlemeye çalışırlar.Kanaat göstermenin, akıl ve hırs dengesinin,
nezaketin, ölçünün, saygının, fedakârlığın, paylaşmanın, becerinin, el emeğinin baş tacı yapıldığı günlerden gelen bugünün nine ve dedeleri hu değerleri torunlarına aktarmaya çalışarak ayrıca bir terbiyeci rolü oynamaktadırlar. İnsan yaşlandıkça daha duru düşünebilmekle, insan ilişkilerinde elde ettiği tecrübe, hayatları aldığı derslerle temel İnsanî değerlerin öne mini daha derin idrak edebilmektedir. Yaşlı bir
insan daha yukarda durmakta, günü ve getirdiklerini daha yüksek bir yerden, ddlayısı ile el raflıca seyredebilmektedir.
Bu etraflıca görüşün ve tecrübenin yaşça kii çük olanlara aktarılması hiç bitmeyeceğinden,
yarının dede ve nineleri de torunlarına yine doğru şeyleri hatırlatacaklar, yine görülemeyenleri gösterecekler, daima hayatın özünü işaret edeceklerdir.
Bugün hayat iyice ayrıntılara boğulmuş, işler çeşitlenmiş, insan ilişkileri ayn bir kürsü olmuş, baş döndürücü gelişmeler insanı her an yeni bir buluşu inceleyip anlamaya, kullanmaya, yeni bilgilere hemen intibâk etmeye mecbur kılmıştır. I Iayat bir koşuşturma haline gelirken, yaşlılarımız
durup kendimizi dinlememiz, hayatın anlamını kaybetmememiz ve birbirimizden uzaklaşmamamız için bize uyarılarda bulunacaklar, bize insanın ve hayatın özünü işaret edeceklerdir.Dün birbirlerinden kilometrelerce uzakl;ıbulunan iki insan birbirlerine yan yana duruyormuş gibi yakınken, bugün yan yana duran iki insan aralarında kilometrelerce yol varmış gibi birbirlerine uzaklar. Yaşlılarımız yalnızlaştıkça bizim yalnızlığı mız da derinleşecek. Çetrefil bir hayat içinde yapmamız gereken, yaşlılarımıza daha da sahip çıkmaktır. Onları kendimizden uzaklaştırdıkça hayatımız kolaylaşmıyor, daha da zorlaşıyor. Eğer bir toplumda yaşlılar sevgiden ve ilgiden yapılmış bir tahtta oğullarının ve kızlarının yanı başında oturmuyorlarsa, o toplumda yüksek ahlâk ve karakter sahibi insanlar yetiştirmek gittikçe zorlaşacaktır.