Cabir b. Abdullah (radıyallahu anhuma) dedi ki: Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) Kuran’dan bir sure öğretir gibi bize tüm işler(imiz)de istihare yapmayı öğretir ve şöyle buyururdu:
“Sizden biri, bir işe karar verdiğinde farz namazlardan başka iki rekât nam az kılsın ve şöyle desin; “A lla h ’ım! tim inle Senden hayırlı olanı istiyorum. Kudretinle, ban a güç verm eni diliyorum. Senin, büyük fazlından
istiyorum . Senin gücün her şeye yeter, benim gücüm ise yetm ez. Sen bilensin, ben bilemem. Şüphesiz İd Sen, gizlilikleri hakkıyla bilensin. Allah’ım! Dinim, dünyam ve işimin akıbeti bakım ından tez olması veya gecikmesi, benim için hayırlı olanı, takdir et ve onu, benim için kolay kıl. Onu benim için bereketlendir. Eğer dinim, dünyam ve işimin akıbeti bakım ından tez olması veya gecikmesi, benim için k ö tü ise benden uzaklaştır, beni de ondan uzak kıl. Hayır nerede ise bana onu nasip et ve beni de ona razı k ıl!
o iş hakkında Rabbine yedi kere istihare et. Sonra, kalbinden
geçene bak. Eğer o işte hayır olduğu kalbinden geçerse yap!”11?
Yaratana istihare eden, yaratılmışlarla da istişare eden
pişman olmaz. Allah (Subhanehu ve Teala) şöyle buyurmuştur: “İş
hakkında onlarla istişare et. B ir kere de azmettin mi artık A llah’a
güven!” (Ali İmran, 159)
Katade dedi ki: Allah’ın vechini dileyerek istişare eden bir
topluluk yoktur ki, işlerin en mükemmeline yol bulmasınlar.118