Anne baba çocuğu ile onun bir hatası üzerinde konuşurken, ondaki iyi ve doğru olma gücünün, ondaki bütün olumlu ve üstün yönlerin farkında bulunduğunu çocuğa kuvvetle hissettirmelidir. Eğer ağır bir hata üzerinde duruluyorsa çocuğun iyi ve doğru olma gücünün, olumlu ve üstün yönlerinin kocaman güzel bir tablo halinde ona gösterilmesi daha da önem kazanır. Baş edemeyeceği bir mikrobu aldığını düşünen herkes o mikroba mağlup olur.Çocuğun iyi, doğru, güçlü yönlerinin öne çıkarılması, onun kendine yardım edebilmesini de kolaylaştırır. Kör olduğuna inandırdığınız birisine “Haydi şimdi git, şehri dolaş gel!” diyemezsiniz. Sağır olduğuna inandırdığınız birisi bir daha sizi duymayacaktır. Çocuğa hiçbir hatası karşısında “işte sen bu hatadan ibaretsin!” denilemez. Ama çocuğun hatası ile tarif edilmesi tam olarak bu anlama gelir. Çocuk tedbirsiz bir hareketle etrafına zarar verdiğinde onu hemen “dikkatsiz biri” olmakla suçlamanın ne faydası var ve bu suçlama ne kadar haklı? Derslerine çalışması için sürekli dil döktüğünüz bir çocuğa “tembel” sıfatını yakıştırdığınızda onun çalışma çabalarını engellemekten başka bir iş yapmış olmazsınız. O bir
tembel.. Niçin çalışacak? Ona, “Tembelsin!” demeden de zamanında çalışmanın önemini anlatabilirsiniz. Onu “pis olmakla” suçlamadan da temizliğin gereğinden bahsedebilirsiniz. Terbiyesiz, pis, tembel, dikkatsiz, geçimsiz, huysuz, şımarık, ukalâ, geveze, aptal, beceriksiz… gibi sıfatlar çocuklardan uzak tutulmalıdır. Çocuk bu sıfatlar içinde boğulur gider. Çocuklarınız büyüdüğünde geriye bakıp şunu söyleyebilmelisiniz: “Onlar hakkında hiçbir olumsuz sıfat kullanmadım. Hiçbir çirkinliği onlara yakıştırmadım. Onları hiçbir zaman hataları ile birlikte anmadım