Çocuğunuzu aktif olarak dinlemelisiniz. Bu, dinlediğinizin bizdeki karşılıklarını söz ve davranışlarla
diğer tarafa bildirmektir. Çocuklar onları iyi dinlememize çok önem verirler ve bunu yapıp yapmadığımızı kolayca hissederler. Kn iyi dinlememiz gereken insanlar çocuklarımız olduğu halde, en kötü dinlediğimiz insanlar onlardır. Çocuğu iyi dinlemek, onun her zaman kendini ifade etmesini teşvik eder. İyi dinleme, her ilişkinin sigortalarından biridir. Birisine, hayatınızdaki öneminin ve değerinin azaldığı mesajını vermek istediğinizde onu dinlememeniz, bu mesaj için yeterlidir. Çocuk da onu dinlemediğinizde aynı mesajı alır. Dinlerken yalnızca çocuğun anlattıklarına odaklanmanız, konuşmayı bir başka amaç için kesmemeniz gerekir. Bu, çocuğun cesaretini kırar. Bu tür bir dinlemeye “fırsatçı dinleme” diyebiliriz. Çocuğunuz size çok sevdiği arabalardan bahsederken sözünü kesip uzun ve sıkıcı bir trafik kuralları öğüdüne girişmenizin faydası yoktur. Çocuk, elleri arkasında, başı önünde, yanakları kıpkırmızı, kâseyi boyayan babasını seyrediyordu. Çok korkmuş ve kırılmıştı. Kendine güvenini bir anda kaybetmişti. Kanatları kırılmış bir minik kuş gibiydi. Kendini ne kadar ağırlaşmış hissediyordu. Demek kanatları kırılınca böyle oluyordu kuşlar. Baba elinde fırça, oğlunun geleceğini boyayıp duruyordu, kapkara… Çocuğun o an ihtiyacı olan şey öğüt değildir 0 sadece size yakın olmak, “hayatını” sizinle paylaşmak istemektedir. O, sizin varlığınızı kendi hayatında biraz daha hissetmek istiyor. Bu mm la güven buluyor. Çocuğun seçtiği konuşma konusunun dışına çıkmak onda ilişkinin kesildiği hissini uyandırır. İki taraflı bir ilişkinin bir anda tek taraflı bir ilişkiye dönüşüvermesi çocuğu zayıflatır.