Bu sure, Medine döneminde inmiştir. Onbir ayettir. Surede Cuma namazından bahsedildiği için aynı adı almıştır.
Rahman ve Rahıym olan Allah’ın adıyla…
Göklerde ve yerde bulunanların hepsi mülkün sahibi, noksanlardan münezzeh, yegane güçlü ve hikmet sahibi olan Allah’ı teşbih eder.
Okuma yazma bilmeyen araplar içinde kendilerinden bir peygamber gönderen O’dur. Bu peygamber onlara Allah’ın ayetlerini okuyor; onları şirkten temizliyor; onlara Kitab’ı ve hikmeti öğretiyor. Halbuki bundan önceleri apaçık bir sapıklık içinde idiler.Ve daha onlardan başkalarına ki, henüz onlar yetişmemişlerdir. O, güçlü, hikmet sahibidir.
O, Allah’ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, büyük lütuf sahibidir.
Kendilerine Tevrat öğretildiği halde onun gereğini yerine getirmeyenlerin durumu, sırtına kitap yüklenmiş merkebin durumu gibidir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan kimselerin durumu ne kötüdür! Allah zalimleri doğru yola eriştirmez.
Ey Muhammedi De ki: “Ey Yahudiler! Bütün insanlar bir yana, yalnız kendinizin Allah’ın dostları olduğunuzu iddia ediyorsanız ve bunda samimi iseniz, ölümü dilesenize!”
Yaptıklarından ötürü, ölümü asla dileyemezler. Allah, zalimleri bilendir.
De ki: “Doğrusu kendisinden kaçtığınız ölüm mutlaka karşınıza çıkacaktır. Sonra, görüleni de görülmeyeni de bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O, size bütün işlediklerinizi haber verecektir.
Ey inananlar! Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman Allah’ı anmaya koşun; alım satımı bırakın; bilesiniz, bu sizin için daha iyidir.
Namaz bitince yeryüzüne yayılın; Allah’ınlütfundan rızık isteyin. Allah’ı çok anın ki saadete erişesiniz.
Ey Muhammedi Onlar bir kazanç veya bir eğlence gördüklerinde, seni ayakta bırakarak oraya yönelmeyi diler.
De ki: “Allah katında olan, eğlenceden de kazançtan da daha hayırlıdır. Allah rızkı verenlerin en iyisidir.”