ebûhâmid gırnatî; Endülüs’te yetişen coğrafya âlimlerinden, ismi, Muhammed bin
Abdurrahîm (Abdurrahmân) el-Mâzinî el-Endülüsî olup, künyesi Ebû Abdullah ve Ebû Hâmid’dir. 1080 (H. 473) senesinde Endülüs’ün Gırnata şehrinde doğdu. Bu yüzden Gırnatî nisbesi ile tanındı. 1169 (H. 565) senesinde Şam’da vefât etti. Gırnatî, Endülüs’te bulunan bir çok âlimden ders aldı ve 1117 (H. 511)senesinde deniz yoluyla İskenderiye’ye gitti. Burada Ebû Bekr-i Tartûşî ile tanışıp derslerini tâkib etti. Daha sonra Kâhıre ve Bağdat’a gitti. İran’ı, Kafkasları ve Volga civarındaki ülkeleri gezip gördükten sonra Bağdat’a döndü. Hac farîzasını yerine getirdikten sonra, Şam’a yerleşerek eser yazmaya ve talebe yetiştirmeye başladı. Bir çok eser yazan Gıınatî, kendisinden somu gelen Kazvînî gibi Miislu man kozmografyac tesir etmiştir. En önemli ve meşhûr iki eseri El Mu’rib ve Et-Tuhfe’dir. Diğer bilinen eserleri Nuhbet-ül-Ezhân fî Acâib
ilbüldân ve AcâiblMahlûkât’dır.El-Mu’rib diye tanınan El-Mu’rib an bazı acâyib il Mağrib adlı eserinde devrine ait İspanya ile il gili birçok garip hâdiselere yer vermiştir. Özellikle, astronomi, astroloji ve kronoloji ile ilgili meseleler üzerinde durmuştur. Tuhfe diye tanınan Tuhfet- ül-elbâb ve Nuhbet-üli’câb, adlı eseri konu itibariyle, aşağı yukarı El- Mu’rib’in aynısıdır. Fakat El-Mu’rib daha güvenilir mâlumat ihtivâ etmektedir. Öte yandan bâzı hayvan masal ve hikâyelerine de yer vermiştir. Dört bölümden meydana gelen eserin birinci kısmında yeryüzün y/ışıyan insan ırklarınınmahlûkların tasnifini yapmakta, Sudan’da yapılım filtın ve tuz ticâreti ile ilaç vermekte, sahra İhtiyacına yol alıp yıldızlara yön tâyin eden tacirimin seyahat hikâyelerini ve gördüğü bâzı yaratıklardan söz bilmektedir. İkinci kısımda, gezip gördüğü ülkeleri ve oralıd enterasan âbidelen
anlatmaktadır. Üçüncü kısımda denizimi ve bunlarda yaşıyan canlıları, tam ilmî bir tanıtmakta ve yelkenligemi yönetimi, ahtapotlar,
hind kâğıdı v.b. şeylerden söz etmektedir. Son kısımda ise, ve türbeler hakkında bilgi vermekte, bu sırada tesâdüf ettiği bâzı
fosillerden, Sibirya’da yaşıyan dev hayvanlardan söz etmekte ve fil dişinden nasıl faydalanılabileceğini anlatmaktadır. Kitap folklorik bakımdan
çok önemlidir. Ebû Hâmid Gırnatî batılılar tarafından Heredot ile mukâyese edilmiştir.