Evlerimiz Klinik,Çocuklar Denek Değildir

By | 07 Aralık 2022

l’ıol Ilı llrlia Nemin, lî>79 tarihli “Ruh Sağlığı”
bir çalışmasından, ilk çocukluk devresinde  ihtiyaçları karşılanmamış iki grup ilkokul (.ağımla büyüme elemiştir. Birinci gruptaki çocuklar
takip eden aylardan itibaren üç ya kailin bir yetimhanede kalmış ve bu yaşta
verilmiştir. Diğer grup bir kontrol ve başlangıçtan itibaren bir ailenin büyütülmüştür.
yetimhanede büyüyen çocuklarıl etliği semptomlar şunlardır: idare etmek mümkün değildi.
Mu mu ııkl.ıı ikazlara aldırış etmiyorlar, okul  başıboş dolaşıyorlar, yetimhaneyi saatten çok sonra geliyorlardı. kuralları çiğnemişler, başarısızlığı Tahripkâr, inatçı, iyilikli Şiddetli hiddet fırtınaları gösıei’lyııı. Cieçimsizdiler. sevgiye susamış oldukları halde bu hissi emiliri İne nasıl mal edeceklerini bilememişindi Duygusal yönden yapayalnızdılar ve İnsanlara karşı soğuk kalmışlardı. Hatta kendilerini sevmek isteyenlere karşı bile soğuk davranmışlardı.Bu çocuklar, hızlı büyüme çağında hayatın ilk yıllarında başlarından büyük hadiseler geçmiş çocuklarda görülen kişilik özelliklerini göstermektedirler. Bunlar dünyayı düşmanca, soğuk bir yer olarak görmekte, insanlara içten bağlanamamaktadırlar. İntikamcı ve saldırgandırlar.
Bir aile yanma verilen diğer gruptaki çocuklar gerekli psikolojik havayı kendilerini seven bu çevre içinde bulmuşlar, az çok normal bir şekilde gelişmişlerdir. Bu tipteki kişilik bozuklukları yalnız yetimhanelerde nelerde büyütülen çocuklara Kanner’ın araştırmasından bahsedcı Uella Sc min. Bu araştırmacı, Baltimore kliniğinde tedavi gören 50 çocuğun analizini yapmıştır çocuk lardaki semptomlar bir kurumda büyütülen çosemptomların çoğuna  Peki, bu çocuklar nasıl ailelerin çocuk  ilgi çekicidir. Çocuklar sosyo ekonomik sevi yeleri ortanın üstündeki ailelerden gelmekteydi. “Hemen hepsinin anneleri koleji bitirmişlerdi ve evlenmeden önce hemşire, hekim, kütüphaneci ve artisttiler. Çocukların bu davranışları,
anne babalarının insanlardan ziyade zihinsel faaliyetlere karşı ilgi duymalarından ileri geliyordu.
Bu anne babalar duygularını dışa vurmayan, soğuk, zeki, her yaptıkları şeyin mü kemmel
olmasını ifratla isteyen kimselerdi.” Bu anne babalar çocuklarını nasıl yetiştirmişlerdi? Sorunun cevabı önemli derslerle doludur:
“Çocukların her birinin yetiştirilmesi sanki
bilimsel bir tecrübe yapılıyormuş gibi cereyan
etmişti Çocukların oyuncak ve benzeri ihtiyaçları
m ek an ik bir dikkatle karşılanıyordu.
Evde yatmak, kalkm a k, y em ek yemek gibi h a reketlerin
zamanında, arzu olunan biçimde y a pılmasına
ve becerilerin çalıştırılmasına lüzumundan
fa z la d ik k a t edilmekteydi.
Anne b a b a çocuklarının davranışlarını etraflıca
kaydetmişlerdi, alışkanlıkları ve zihinsel gelişme
konularında ısrarla durmuşlardı. Birisi 2
yaşındaki çocuğuna bir ansiklopedi satın alm ıştı,
bir diğeri 3 aylık çocuğuna yürüme öğretmeye
çalışmıştı.”
Peki çocukların “bilimsel bir tecrübe yapılıyormuş
gibi” anne babalık coşkusundan, sevgiden
uzak yetiştirildiği ev ortamı nasıl olabilirdi?
“…Bu evler, yetimhane o lmamaların a rağmen
duygusal açıdan birer buzhaneydi. Çocuklar çok
küçükken bu evlerde kucaklanmamış, sarılıp
öpülmemişti. Hiçbir zaman gerçek an a b a b a şefkati
görmemişlerdi. Bunun sonucu o la ra k insanlarla
teması aramıyorlardı ve sıcak insan
ilişkileri ihtiyacı, onlarda tükenmiş gibiydi.”
Bilim adamının ulaştığı sonuç hüzün verici
olmakla birlikte, anne babalar için hayati bir
uyarıdır: “Bebeklik ve ilk çocukluk devresinde
sevgisiz, şefkatsiz geçen yıllar, çocuk üzerinde silinmez
izler bırakmaktadır. Hayatın bu devrelerinde
sevgiden yoksun kalmakla kaybedilenler,
hiçbir zaman yeniden tamamıyla kazamlamamaktadır.”
I’lvler birer yetimhaneye dönmemelidir. Anne
baba çocuklarına mekanik sevgi değil, coşkulu
bir “sevgi sunmalıdır. Çocuklarına “bilim adamı” ılıi/.liği ile yaklaşıp evlerini “klinik” gibi kullanaı
.ık onları iyi yetiştirebileceklerini zanneden
ıinııe babalar, ellerindeki varlığın bir bitki değil,
İnsan olduğunu unutmamalıdır.

Category: Ahlak Gelişimi

About Ahmed Musab Adal

1978 Kastamonu doğumluyum. Üniversitede ilahiyat fakültesini bitirdikten sonra internette birkaç özel projede yer aldım. Yaklaşık 4 yıldır blog yazarıyım. Alıntı ve uyarlama yazılarım yoğunluktadır.