Hiçbir evlilik başlangıçtaki şartlar altında devam etmez. Her şeyden önce hayatın değişen şartları çoğunlukla beklenmedik şekilde evliliğe akseder. Hayat, bütün ilişkilerimizde olduğu gibi evlilikte de akar durur. Hayatın içindeki olumlu veya olumsuz değişiklikler bazen evliliğin üzerinde bir çağlayan gürültüsüyle patlar, bazen oraya yavaş yavaş sızar… Zaman geçtikçe eşlerin birbirlerinin aileleri ile ilişkileri derinleşir, çeşitlenir. Başlangıçta belki birer karaltı olan ve üzerinde durulmayan aile fertleri, evlilik ilişkisinde belirmeye, canlanmaya başlar. Ayrıca zaman içinde yeni akrabalıklar, hısımlıklar meydana gelir. Eşlerin duygu ve düşüncelerindeki değişiklikler, kişisel gelişme planlarının olumlu olumsuz sonuçlan, iş hayatındaki gelişmeler, elde edilen veya edilemeyen kazanç evlilik şartlarını değiştirir durur. Bu açıdan bakınca, evliliği acaba okyanusa açılan bir tekneye benzetebilir miyiz? Böyle bir yolculukta belki başlangıçta işler iyi gidecektir. Ama korkunç fırtınalar, azgın dalgalar yol üstünde beklemektedir. O yolculuk daha önce karşılaşmadığımız tehlikelerle doludur. Evlilik ilerledikçe eşlerin içindeki diğer kişilikler ortaya çıkar. Her olay, her engel, taşa inen çekiç gibidir. I leykel oluşmaktadır. Eşler bir çocuğa kavuştuğunda onların iletişim güçleri, dünya görüşleri, zorluklara dayanma
kuvvetleri en gerçek hali ile ortaya çıkar ve ayrı bir önem kazanır. Kıyıda pek sağlam görünen tekne acaba dev dalgalara dayanabilecek sağlamlıkta mıdır ve iyi yönetilebilecek midir? Çocuk, evlilikte çok önemli bir safhadır. Bu safhada ilişki yenilenmek ister. Bu safhaya uyum sağlanamazsa problemler baş gösterir. Meselâ sinirli bir eşin o zamana kadar problem olmayanbu özelliği çocuk sonrası önem kazanır. Artık herkesin diğerini biraz daha taşıması gerekmektedir. Bu, yorgunluğa yol açar. Yeni bir etki, kapalı olanı ortaya çıkarır. “Çok değişti.” deriz. Hayır. Sadece önceden tanımadığımız bir tepkiyi görmekteyizdir. Tekne aynı teknedir. Ama uçsuz bucaksız bir deniz ortasında onun dayanma gücünün ne olduğunu işte
şimdi anlayabilmekteyiz. Şartlar değiştiğinde iyi yönetim ve uyum her zamankinden daha önemlidir. Yeni şartlara göre yapılanamamak faciaya sebep olur. Temeli sağlam Iutanlar ve unutmayanlar ağır sarsıntılardan az kayıpla çıkabileceklerdir