Bizde derin izler bırakan insanları hatırlayınız. Onların im i önemli özellikleri daima haklı bulunmaları değil, o haklılığa yaptıkları katkıdır. Onlar duygu, düşünce ve davranışları ile bir eylemi haklı kılarlar. Güzel ahlâkın davranış kalıplarına dökülürken bir orijinallik, bir farklılık kazanması o ahlâkı besler. Böyle bir dikkat ve sanat içindeki ailede çocuk neşeli, güvenli, huzurlu olur; bu dikkat ve sanat çocuğu bilgilendirir, olgunlaştırır. Başkalarını nasıl sözlerimizden çok işlerimizle etkileyebileceksek, çocuklarımızı da sözlerimizden çok işlerimizle etkileyebiliriz.Davranışların öğreniliyor olması çocuklarımızın iyi yetiştirilmesinde bize kolaylık sağlıyor, ama aynı zamanda çok dikkatli olmamızı da gerektiriyor. Belirli zamanlarda çocukları ile birlikte kimsesiz çocukların barındırıldığı, yaşlıların bakıldığı kurumlan ziyaret eden, oralarda yaşayanlara hediyeler götüren bir ailenin, çocuklarına bir eylem zevki yaşatmış olacağı ortadadır, imleyen, ilerleyen, sonuç alan bir ahlâki girişimfdir bu. Kimsesiz yaşlı insanlara kendi elleriyle hediyelerini sunan bir çocuk, yardımlaşmanın İnsanî ve sosyal sonuçlarını doğrudan görecektir Çocuk, o yaşlı insanların gözlerinden, sizin anlatmakta zorluk çektiğiniz nice şeyleri öğrenecektir. Tekerlekli sandalyesinde yaşayan yaşlı bir kadını haftada bir gün bir saat ona refakat ederek çevrede gezdiren bir anne, çocuğuna uzun ahlâk öğütleri vermek zorunda kalmayacaktır. Aileler ahlâki girişimlerini süratle ev dışına çıkarmaya, çevreye yönelmeye başlamalıdır lar. Bugünkü sosyal hayatın gerçekleri, şu acayip şehirleşme, şu ilginç, son model komşuluklar, artık az ötede oturan insanlara akşam pişen yemekten bir kap götürmeye pek imkân tanımı yor. Çocuklar dar çevrede ahlâki girişimler görme imkânı bulamayabiliyorlar. Öyleyse güzel ahlâkın girişimlerini daha uzak çevreye ve kıı rumlarla iletişim çerçevesine taşımak I>iı ıııet buriyettir. Aksi halde çocuklar yalnız evin içinde hüküm sürebilen, evin dışında hiçbir faaliyeti ve etkisi olamayan bir ahlâkla karşı karşıya oldukları
düşüncesine kapılahileceklerdir. Çocukları; işleyen, hareket eden, sonuç alan şeylerin ilgilendirdiğinden hiç şüpheniz olmasın. Unutmamalıyız ki, çocuğun üstün bir ahlâk anlayışı etrafındaki sınırlamaları, yasakları kabul etmesinde kendisine bu seçeneği sunan insanların ahlâk ve karakterlerinin üstün ve işler halde olması çok önemli bir rol oynar. Güzel ahlâkı öylesine hareket halinde tutabilmeksiniz ki çocuk, o ahlâkın sınırları yıkıldığında bütün güzelliklerin de yıkılacağını hissetsin. Sınırlara, yasaklamalara uymadığında hangi güzelliklerin yok olacağını göremeyen bir çocuk, bunlara uymak için çok istekli davranmayacaktır. Kimse değerli olduğuna inanmadığı bir şeyi korumaya çalışmaz, onu korumak için yapması gereken fedakârlığı yapmaz. Davranışlarınızdan, girişimlerinizden ve elde ettiğiniz sonuçlardan kendisine sunulan güzel ahlâkın insanlığın kalbi olduğuna inanan bir çocuk o kalbin durmaması için çalışacak yetişkinlerden birisi olma yolunda ilerleyecektir. Herkesin övdüğü, herkesin değer verdiği yaşama
biçimini kendi ailesinde gören bir çocuğun, o yaşama biçimi etrafında örgütleneceği muhakkaktır. öyleyse evinde, doyumsuz tadı olan berrak sıılaı bulunduran bir aile olarak kalmamalısınız, o suların aktığı bir çeşme olmalısınız