ı – Çocuğunuz Nasıl Bir Sesi İşiterek Büyüyor?
Her ailenin kendine has bir ritmi, musikisi, rengi vardır. Her aile farklı bir sestir. Çocuk, bu sesi
işiterek büyür. Bu ses, öncelikle aile ferilerinin birbirleri ile ilişkilerinden, diğer insan ve kurumlara verdikleri anlamlardan, ailenin değer hükümlerinden, ailenin hayata bakışından ve hayata katılışından meydana gelir. Anne babanın alışkanlıkları, faziletleri, evin düzeni, eşyanın o evdeki anlamı, başta akrabalar olmak üzere yakın ve uzak çevrenin aileye olumlu olumsuz katkıları, herhangi bir sesi o ailenin özel sesi yapan etkilerdir.
Aile ortamının iyileştirilmeye çalışılması, üzerine çok değerli bir tohum atılacak toprağın işlenmesi gibidir. Anne babalar kendilerine devamlı şu
soruyu sormalıdırlar: “Çocuğumuz nasıl bir sesi işiterek büyüyor? Bugün ona ne fısıldadık?” Anne babanın kişiliği, aile ortamını bütünüyle
çevreler. Bu kişiliğin küçücük bir müdahalesi bile aile ortamını oluşturan parçaların yer değiştirmesine, alt üst olmasına sebep olabilir veya
parçaların doğru bir bütünlüğe kavuşmasını sağlayabilir.Başarısız anne baba kişiliği aile ortamında yeni parçalar inşa edemez veya ortama katılacak
olumlu parçaları yönetemez.
2- Eğitimde En Önemli Yöntem Kişiliğimizdir
Zaman Gazetesi’nde “Bir Osmanlı Hanımefendisi” başlığı ile küçük bir röportaj okumuştum. Müberra Çelik isimli hanımefendi çocukluk günlerini anlatırken sözü babasına getiriyor ve şöyle diyordu: “Babamın kısa bir süre dinlenmek için bir k a nepeye uzanıverdiği odaya girdiğimizde b a b am
derhal toparlanır, kalkardı. Biz d e onun yanında hiç uzanıp yatmadık.” Aileyi çevreleyen maddî dekor ne olursa olsun çocuklarına böyle bir saygı ve dikkatle davranan bir babanın, onlara seçkin ve değerli olma duygusunu vermemesi imkansızdır, babanın davranışı büyük bir terbiyenin, fetheden bir
insan anlayışının eseridir, kurmaca değildir. Çocuklarının kendisine saygılı davranması da sadece bir sonuçtur. Ailenin özel sesi, anne babanın ahlâkı ve terbiyesi ile en güzel armoniye ulaşır.
3- Ateşle Konuşmak İçin Su Olmak Gerekir
Bizler, başka insanları onların anneleri babaları olduğumuz için değil, kişiliğimizin parıltısı ile etkileriz. İşte öyle bir kişilik temsil etmeliyiz ki
annelik babalık kimliğinden bir an dahi soyutlandığımızda, geriye kalanla da çocuklarımız gurur duyup iftihar edebilsinler. Çocuklarınıza ancak bir annenin babanın gösterebileceği sevgiyle ve ancak bir yabancının gösterebileceği saygıyla yaklaştığınızda onların davranışlarını daha rahat yönetebildiğinizi göreceksiniz. Dürüstlüğü övülen bir insanla dürüstlüğü zayıflık olarak görülen bir insanın aile ortamına yaptığı akort farklı olacaktır.
Çocuklarımıza örnek olma sorumluluğumuz vardır. Hiçbir şey hayatımız kadar etkili konuşamaz. Derin izler bırakacak olan sözler arıyorsak, bunlar ancak davranışlarımızda. Söz ve davranışların birbirleri ile çelişmesi de bunların sıfırla çarpılması gibidir. Bu çelişki çocuğu derin bir güvensizliğe iter.
Kalbi kaskatı bir insanın merhamet, kindar bir insanın hoşgörü fotoğrafları göstermesi eğitici değildir. Sözler, eylem isteyen işleri küçültürler.
Cephedeki askerin kahramanlık şiirine ihtiyacı yoktur, o şiir, savaşı seyredenler içindir. Bizler doğruları doğru yaşamaya, çocuklarımıza hayatımızla yol göstermeye mecburuz. Mesleklerde olduğu gibi insanlıkta da bir usta çırak ilişkisine ihtiyaç vardır. Usta çok konuşmaz.
Çırak görerek ve yaparak öğrenir. İnsanlık mesleğinin usta-çırak ilişkisi kolaydır. Çünkü herkes insan olmaya kâbiliyetlidir.
Eğer çocuklarımızın hayatı üzerinde bir sorumluluğumuz varsa, kendi hayatımız üzerinde de sorumlu davranmalıyız. Ateşle konuşmak
için su olmak gerekir. Yangınlar su fotoğrafları
ile sönmez. Çocuklarımızın hayatını bir konferansa çeviremeyiz. Onların güçlü insanlar olarak yetiştirilebilmesi için sözlerden önce yüreklere, yöntemlerden önce inanca ihtiyacımız vardır.