Hz. Ali Efendimizin Yahudilere Soruları

By | 28 Şubat 2014

duaHz. Ali Efendimizin Yahudilere Soruları Hakkında Rivayetler.

Yahudi hahamları Hazreti Ali’ye (r.a.) dediler ki:
Bize şunlardan haber ver. Göklerden büyük, yeryüzünden geniş, ateşten daha yakıcı, rüzgardan daha süratli, denizden zengin, taştan daha katı, bizim görüp Allah’ın görmek istemediği, yalnız Allah için olan ve yalnız bizim olan, bizimle Allah’ın arasında olan şey nedir?

-At kişnediğinde, deve, sığır bağırdığında, merkep anırdığında, koyun melediğinde, köpek havladığında, tilki bağırdığında, kedi miyavladığında, güvercin ötmesinde, kurbağanın bağırmasında, diğer kuşların ve horozun ötmesinde, tavuğun bağırmasında, ateşin kıvılcımlaşıp parlamasında, rüzgarın esmesinde, suyun akmasında, yerin yeşermesinde, göğün bulutlanmasında, denizin dalgalanmasında, güneşin ışık vermesinde, ayın parlak olmasında sebep nedir?

-Muhammed Aleyhisselam’ın kaç ismi olduğunu, Kur’an’a niçin Kur’an endiğini, insan kıyafetinden çıkanların kaç tane olduklarını, niçin insan şeklinden hayvan suretine çevrildiklerini bize söyle.Eğer bunlara cevap verebilirsen, senin Hak din üzere olduğunu ikrar ve itiraf ederiz. Eğer cevap veremezsen batıl üzere bulunduğuna karar veririz.

 Hazreti Ali (r.a.) onlara şöyle der:

-Bende ilimden altmış kapı vardır. O kapıların her biri bin denk kağıda muhtaçtır. Bana istediklerinizi sorun. Cevabınızı alırsınız. Çünkü sizin sorularınıza cevap vermek benim için çok kolaydır.
– Ve avle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym der ve şöyle cevap verir:

– Gökten büyük olan; Allahü Teala’ya karşı yalan söyleyip iftira etmektir. Yeryüzünden geniş olan; Hakk olandır. Ateşten daha fazla yakıcı olan;toplamaya haris olan kalbdir. Rüzgardan daha süratli olan; mazlumun bedduasıdır. Denizden daha zengin olan; kanaatkar kalbtir. Taştan daha katı olan; facir ve fasık kalptir. Bizim görüp Allah’ın görmek istemediği; kafirin yüzü ve amelidir. Yalnız Allah için olan, ruhdur. Yalnız bizim için olan şey de kendi amelimizdir. Bizimle Allah arasında olan ise, bizden dua, Allah’tan da kabul etmektir.
Atlar: “Ey Rabbimiz, müslümanları aziz, kafirleri zelil kıl” derler.
Deve: “Yiyeceği olmayıp sükut eden nasıl sükut eder diye taaccüp ediyorum.” der.
 Sığır: “Ey gafil, meşgul olman için sana ölüm yeter. Ey gafil, az bir zaman sonra gidicisin. Ey gafil, ahirete gönderdiğin herşey meydana konacaktır. Ey gafil, yapmış olduğun her şeyle yarın karşılaşacaksın.” der.
Merkep: “Ey Allah’ım, noksan tartana ve onun kazancına lanet et.” der.
Koyun: “Ey ölüm, ne kadar acı, ne kadar korkunç, ne kadar istenmez bir şeysin! Ey ademoğlu, ne kadar gaflet içindesin, seni böyle gaflete düşüren nedir?” der.
Köpek: “Ey Allah’ım, ben her şeyden mahrumum. Bana merhamet edene sen de merhamet et.” der.
Tilki: “Ey nzıklan taksim eden, taksimde bana verdiğine beni kanaatkar kıl.” der.
Arslan: “Ey katı kayaların kendisine boyun eğdiği yüce Allahım, beni gece gündüz sana isyan edenlere musallat kıl.” der.
Kartal: “Dilediğin kadar yaşa, çünkü sen muhakkak öleceksin. Dilediğin kadar mal topla, çünkü sen onu mutlaka terk edeceksin. Dilediğini sev. Çünkü sen ondan mutlaka ayrılacaksın.” der.
Karga: “Ey ümmetler topluluğu, nimetlerin zail olmasından sakının. Ey ümmetler topluluğu, azabın gelmesinden korunun.” der.
Hid’e adındaki kuş: “İnsanlardan uzak kalmak akıllı olan kimse için ünsiyettir.” der.
Güvercin: “Sizi ziyaret etmeyenleri ziyaret ediniz. Size zulmedenleri affediniz, size birşey vermeyene veriniz. Sizinle dargın olanla konuşunuz ki, cennet sizin meskeniniz olsun.” der.
Kurbağa: “Denizde olanların kendisini teşbih ettiği Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. Dağ başında bulunanların kendisini teşbih ettiği Allah’ı teşbih ederim. Sahralarda bulunanların, dudak ve dil sahibi olanların teşbih ettikleri Allah’ı teşbih ederim.” der.
Hüdhüd: “Ey Rabbim! Ben kendime zulmettim, beni bağışla. Çünkü günahları bağışlayan ancak sensin.” der.
Diğer kuşlardan bazısı: “Rahman olan Allah Arş’ın üstünün sahibidir. Bütün mülk O’nundur.” derler. Bazısı ise: “Ecel yaklaştı, emel öldü.” der.
Bazısı ise: “Ey Allah’ım, Hazreti Muhammed’e ve âli muhammede buğzedene lanet et.” derler.
Serçe şöyle der: “Ey gizli konuşulanları bilen, hastalık ve belaların kaşifi olan Allah’ım! Beni zekatını vermeyenlerin ekinlerine musallat kıl.” der.
 Bülbül: “Allah’ın nimetine şükrettim. Çünkü o bana dünyada bir hurmayı yeterli kıldı.” der.
Horoz: Sübbûhun kuddûsün Rabbül melâiketi ver rûh. Ey gafiller, Allah’ı zikrediniz.” der.
Tavuk : “Ey Allah’ım, sen haksin, senin va’din de haktır.” der.
 Ateş: “Ey Allah’ım, cehennem ateşinden sana sığınırım.” diye Allah’a niyazda bulunur.