Kehf Suresinin Fazileti ve Kehf Suresi Faziletlerine Dair Rivayet Edilen Hadisler.
Kehf Suresi Arapça :
Bismillâhirrahmânirrahıym.
El hamdü lillâhillezî enzele alâ abdihil kitabe ve lem yec’al lehû ıvecâ. Kayyimen li yünzira be’sen şediyden min ledünhü ve yübeşşiral mü’miniynellezîne ya’melûnes sâlihâti enne lehüm ecran hasenâ. Mâkisiyne fîhi ebedâ. Ve yünziralleziyne kâlüttehazellâhü veledâ. Mâ lehüm bihî min ilmin ve lâ li âbâihim, kebürat kelimeten tahrucü min efvâhihim, in yekûlûne illâ kezibâ. Fe lealleke bâhıun nefseke alâ âsârihim in lem yü’minû bi hâzel hadîsi esefâ. İnnâ cealnâ mâ alel ardı ziyneten lehâ li neblüvehüm eyyühüm ahsenü amelâ. Ve innâ le câılûne mâ aleyhâ saıyden cüruzâ. Em hasibte enne ashâbel kehfi ver rakıymi kânû min âyâtinâ acebâ. İz evel fityetü ilel kehfi fe kâlû rabbenâ âtinâ min ledünke rahmeten ve heyyi’ lenâ min emrinâ raşedâ.
Kehf Suresi Anlamı Manası :
Rahman ve Rahıym olan Allah’ın adı ile…
Hamd, O Allah’a mahsustur ki, kuluna bu kitabı indirmiş ve onda hiçbir Eğrilik yapmamıştır. Dosdoğru olarak kendi tarafından şiddetli bir azaplakorkutmak ve yararlı işler gören mü’minlere şunu müjdelemek için kendilerine güzel bir ecir vardır. Orada ebedi olarak kalacaklardır. Bir de, “Allah çocuk edindi. ” diyenleri azapla korkutmak için. Buna dair ne kendilerinin bir ilmi vardır, ne de babalarının. Ağızlarından çıkan o söz ne büyük bir cürümdür. Onlar, ancak yalan söylüyorlar. Şimdi bu Kur’an’a iman etmezlerse, belki sen arkalarından üzülerek, kendini mahvedeceksin. Biz yeryüzündeki şeylere ona mahsus bir ziynet yaptık ki, insanları imtihan edelim. Bakalım hangisi daha güzel bir amelde bulunacak. Mamafih şu da muhakkak ki biz, yeryüzünde olan şeyleri kupkuru bir toprak yapacağız. Yoksa sen, Ashab-ı Kehf ile Rakıym’i bizim ayetlerimizden bir acibe oldular mı sandın? Hatırla ki, bir zamanlar, o genç yiğitler mağaraya çekildiler de şöyle dediler:
“Ey Rabbimiz! Bizlere, Sen’in tarafından bir rahmet ihsan et ve bize (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla!
Sevgili Peygamberimiz bu surenin fazileti hakkında buyuruyorlar ki:
“Sure-i Kehf in başından on ayet ezberleyen kimse deccalın şerrinden emin olur.”
“Sure-i Kehf in son ayetini okuyan kimse deccalın fitnesinin şerrinden emin olur.”
“Kim Sure-i Kehf in evvelini ve sonunu okursa, okuduğu onun için ayağından başına kadar nur olur.
Tamamını okuyan kimse ise sema ile yerin arasını nurla doldurmuş olur.”
“Her kim cuma günü Sure-i Kehf i okursa, altından semaya kadar onun için nur yükselir. O nur kıyamet gününe kadar parlar ve iki cuma arasındaki hataları affolunur.”
“Cuma günü Sure-i Kehf i okuyan kimse sekiz gün bütün fitnelerden masumdur. Deccal çıksa bile ondan muhafaza olunur.”
“Sure-i Kehf in tamamını okuyan cennete girer.” “Bir kimse cuma günü yahut gecesi Sure-i Kehfi okursa, okuduğu yerden Mekke-i Mükerreme’ye kadar her yer nurla dolar. Gelecek cumaya kadar üç ziyade gün de günahı bağışlanır. Sabaha kadar yetmiş bin melaike de affını isterler.”
“Dikkat edin, size bir sure haber vereceğim. Onun (Sure-i Kehf) azamet ve esrarı, yerle semanın arasını doldurmuştur…”
“Sevgili ashabım! Sizlere öyle bir sureden haber vereyim ki, onun manevi büyüklüğü göklere ve yere sığmaz. Onu okuyan kimseye de gökler ve yerler ağırlığınca sevap verilir. Kim, o sureyi herhangi bir cuma günü okursa, evvelki cuma ile okuduğu cuma arasında geçen bir haftalık günahlara keffaret olur. Bir haftanın dışındaki kalan üç günü de keffaret oluşu içerisine alır ki, toplam on günlük günahı Cenabı Hakk, o sureyi okuyan kimseye afv ü mağfiret eder. O sure, Kehf suresinden başkası değildir.”