Rükn-i Şâmi’de Okunacak Dua Arapçası : Allâhummec’alhu haccen mebrûren ve sa’yen meşkûren ve zenben mağfûren ve amelen makbûlen ve ticâreten len tebûra, bi rahmetike yâ Azîzu yâ Gafûr.
Rükn-i Şâmi’de Okunacak Dua Türkçe Anlamı : “Allah’ım, ey Âlemlerin Rabbi, bunu makbul bir hac, kabul edilmiş bir çalışma kıl. Günahımı bağışla, amelimi kabul eyle, ticaretimi fazlalaştır, rahmetinle ey Aziz (Üstün) ve Gafur (Bağışlayıcı) olan Allah’ım.”
Rükün, direk demektir. Kâbe’nin dört duvarlarının dört köşesinin ayrı ayrı isimleri vardır. Yukarıda da arz ettiğimiz gibi, bir önceki köşenin ismi Rükn-i Yemâni idi. Onun yanındaki köşenin ismi de Rükn-i Şâmi idi. Bir rivayete göre bu isimleri bunlara Hz. Peygamberimiz verdi.
Bu köşeye gelinince, yukarıdaki duayı okumak gerekmektedir. İhlâsla burada yapılan dualar makbuldür. Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz, Rükn-i Şâmi’de yukarıdaki duayı okumuşlardır.
Bunu bilmeyen, başka bildiği duaları da okuyabilecektir. Çünkü İslam’da güçlük yoktur. Ne bilirsek onu okuyacağız ve Rabbimize sadakada sığınacağız, Rabbimiz bizi mahrum bırakmaz. İsteyene vermek O’nun şanındandır. Kuran’da: “iste, Ben vereyim.” buyurmuştur. Zaten kulun sıfatı da istemektir.
Günahlarının kirlerini dökmek için sık sık tövbe-istiğfara devam etmek, mümkün ise günahlarına ağlamak, pişmanlık hissetmek ve bir daha yapmamaya Allah’a söz vermelidir. Pişmanlık kuldan gelirse, Halik’tan da af ve mağfiret gelir. Fakat kullar pişmanlık çekmezse, Al¬lah kulunu affetmez, onu süründürür, ağlatır ve sızlatır. Bir hadis-i kutside Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Ey kulum, eğer insanların tümü isyana dalsalar, Benim ulûhiyetimden (yüceliğinden) zerre kadar eksilmez. Yine onların hepsi secdeye kapansalar, Benim ulûhiyetime zerre kadar fazlalık gelmez. Bulur¬sunuz ettiğinizi, biçersiniz ektiğinizi. Kim ceht ve gayret ederse, kendi nefsi için eder. Allah ezelden zengindir, sizler fakirsiniz.”
İşte bizim kulluğumuz ve yalvarmalarımız bizim içindir, yoksa başkası için değildir. Yukarıda yazdığımız hadis-i kutsi bunun canlı bir misalidir.