Safa Tepesi’nde Okunacak Dua Arapçası : Eûzü billahi mineşşeytânirracîm, BismillâhirRahmânirRahîm. İnnes-safâ velvermete min şeâirillâh. Fe men haccel beyte evi’temere felâ cünâha aleyhi en yettavvefe bihimâ ve men tetavvea hayren feinnellâhe şâkirun alîmun.
Safa Tepesi’nde Okunacak Dua Türkçe Anlamı : “Kovulmuş ve lanete uğramış Şeytan’dan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.”
“Muhakkak Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir. Bunun için, Hac veya Umre kastıyla her kim Kâbe’yi ziyaret ederse, Safa ile Merve’yi de tavaf etmesinde bir günah yoktur. Her kim de kalbinden koparak vaciplerden fazla bir hayır işlerse, muhakkak Allah Şâkir’dir (şükrün karşılığını verir), Alîm’dir (her şeyi bilir).”
Safa ve Merve, birer alamet nişanlarıdır. Bilhassa hacının günahlarının döküldüğü yerdir. Peygamberimiz tavaftan sonra iki rekat namaz kılıp, Safa ve Merve arasında sa’ya başlardı. Orada sa’yetmek vacibdir.
Resûl-i Ekrem Efendimiz, önce bir derecikte bulunan Safa’daki merdiven basamağının üstüne çıkıp, Kâbe-i Muazzama’yı gözünün önüne alarak tekbir ve tahlil getirdikten sonra, Safa’dan Merve’ye inip burada da basamakların üstüne çıkarak Safa’daki gibi tahlil ve tekbir getirdi. Ve diğer say vazifelerini ifa buyurdu.
Hacıların Safa ile Merve arasında say etmeleri yani normal olarak yürümeleri vacip kılındı. Bu iki tümsek arasında ilk defa koşan Hz. Hacer Validemiz oldu. Oğlu Hz. İsmail için su arıyordu.
Onu Harem-i Şerifin içine bırakıp Safa ile Merve arasında koşmaya başladı. Hz. İsmail tepinirken, ayaklarının altından su çıktı, taşmaya başladı. Bunun üzerine Hz. Hacer “Zem zem” dedi. Yani “Dur, dur” demek istedi. Veya “Yavaş yavaş ak” demek arzu etti. İşte ona Zemzem Kuyusu ismi verildi.
Bundan anlayacağımız mana: İnsanoğlu sıkışınca, can-ı gönülden Hakk’a sığmıyor, O da kuluna istediğini veriyor. İşte Safa ile Merve arası bu kadar önemli hikmetler taşıyor. Hacılar bu ruh ve inançla burayı say ederlerse arzularına kavuşacaklardır.