Arkadaşımla bir araya geldiğimiz bir gün arkadaşımın morali çok bozuktu. Sürekli mırıldanıp duruyordu. “Ne oldu” diye sorduğum da, sesini yükselterek am casının oğlu için, “Allah onun cezasını versin” dedi. “Dur ne olur beddua etme mevzuu anlat” dediğimde aile içinde bir miras meselesi olduğunu ve amcasının oğlu haksız yere malların hepsini haksız yere almak istediğinden bahsetti.
Bunun üzerine “bir sakin ol konuşalım” dedim ve başladım “bak arkadaşım sen şu an haksızlığa uğradın amcanın oğlu için beddua etmek yerine dua etmeyi dene” dedim. Nasıl yani bir de dua mı edeyim, sen de abarttın” dedi. Ben de “amcanın oğlu için iyi dua etsen.
Rabbim gönlüne merhamet ver adalet ver iyi insan olsun diye dua ettiğini ve bu duanın kabul olmasıyla onun yapacağı haksızlıktan uzak olması iyi olmaz mı? Hem onun ahiret hayatını kurtarmış olursun” dedim. Dua ne büyük güzelliktir olmayacak dediğin anda, olduran var. Yokken var eden varlığından haberdar eden var.
Dua etme isteği verip kabul eden var. Dalgalar kıyıya vurduğunda ummana şu imzayı atarmış Seni seviyorum Rabbim! Gönlümüze düşen hüzünlerimiz olduğunda, dilimizden şu iki kelimeyi düşürme Allah’ım. SENİ SEVİYORUM RABBİM… Ey Rabbimiz bizleri çok sev, sevdir ve çokça sevindir… Amin…