Bir arkadaşımın bebeği olmuştu. Mevlit programı yapmam için beni davet etti. Bende gittim okumalarımızı ve dualarımızı yaptıktan sonra beni yatak odasına davet etti. Hocam, bebeğime nazar dualarım okur musun dedi. Birlikte yatak odasına için geçtiğimizde arkadaşım, – Kızımın bir hastalığı var ve tahlilleri güzel çıkmıyor dedi. Ben de bu senin için imtihan ve sabretmen gerekiyor dedim. Sadece sabır esas değildir. Önce derdi verene el açıp halini anlatman gerekiyor. Sen evladına merhamet ediyorsun Rabbimin merhameti bir annenin evladına duyduğu merhametin 99 kat fazlası olduğuna göre üzülme, rabbim kulunu zayi etmez sakın isyana düşme dedim. Herkesten dua isteyelim Rabbimize el açalım hatta yakın zamanda 500 Yasin okumak için bir arkadaşa gideceğiz. Sende güzel yavrunu al gel. Ertesi hafta program yapılacak yere gittiğim de arkadaşımda Minik kızını alıp gelmişti. Yüzündeki hüznü farkettim birbirimize bakamadık bile. Herkes samimi kalple niyetlerini etti ve Beş yüz Yasin okumaya başladık. Ardından dualar edildi. Bir hafta sonra tahliller yenilenecek ve beni arayacaktı. Telefonum çaldı, açtığımda arkadaşım hüngür hüngür ağlıyordu, -Hocaam, hocamm, hocamm, diye. Bi sakinleş ve anlat dediğimde kızımın tahlilleri tertemiz çıktı dedi. O anı o kadar farklı yaşadık ki anlatmaya kelimeler yetmez. Tüylerim diken diken oldu şükürler olsun dedim. En güzel kapıya el açtık, o kapı ki gidenin boş dönmediği, mahzun gönüllerin huzur bulduğu kapı. Rabbim ne kadar büyüksün, azametin karşısında boyun bükmeyen ne büyük hata eder. Allah’ım bizi ve sevdiklerimizi koru. Hastalarımıza ve
hastalıklarımıza şifalar ihsan eyle. Ey Şafi olan Rabbim, Şafi isminin sırrına bizleri mazhar eyle am in…